Kitap: Rüzgarın Adı

Seri Adı: Kralkatili Güncesi 

Kitap Adı: Rüzgarın Adı

Yazar: Patrick Rothfussın

Yayınevi: İthaki

Sayfa Sayısı:736

Bu seriyi; kitap kiraladığım yıllarda, kitap kiraladığım kitabevinde görmüş, merak etmiş ama kiralamamıştım. Sonra gel zaman git zaman neredeyse her yerde bu kitaba yapılar övgülerle karşılaşmaya başladım. Kitabın yorumlarını okudukça, herkes anlaşmış gibi hiç tatkaçıran yoktu , merakım tavan yaptı. Kitabı almaya karar verdim fakat  

fiyatı pahalı geldiği için alamadım (Kitap kiraladığım kitabevine üyeliğim bitmişti, üyelik ücreti daha da pahalıydı :D). Neyse efendim sonra baskısı falan tükendi piyasada kalmadı derken tekrar basılınca gidip alıverdim de okudum artık. 

Kitabı okuyalı iki ay oldu sanırım. Yorumu bu güne kısmetmiş. Gerçi güzel yorum yazamıyorum gibi geliyor. Eğer benim yorumu beğenmezseniz gidip kayıp rıhtımdaki yorumları okuyun. On iki tane yorum girmişler. 

Kitap Yoltaşı Hanında başlıyor. Fazla müşterisi olmayan hanın, sıradan görünümlü hancısı Kote birkaç müşterisiyle ilgileniyor. Müşteriler de gizemli bir olaydan bahsediyorlar. Hancı bu olayları hiç duymamış gibi fakat cümleleri okurken onun bir şeyler bildiğini anlıyor ve kitaba kapılıp gidiyoruz. 

Kote'nin sıradan biri olmadığının farkındayız. Bizimle birlikte Kote'nin sıradan biri olmadığının farkındaki diğer kişi, Kote'yi hocası olarak gören Bast.

Bir gün Yoltaşı Hanına bir adamın yolu düşüyor, Tarihçi. Tarihçi gelmiş geçmiş en iyi hikayeyi yazabilmek için bir adamın peşinde. Şansına ki aradığı adam hancının ta kendisi.

Sonra Kvothe hikayesini anlatmaya başlıyor ve biz de kitabın gerçekten o zaman başladığını anlıyoruz.

  

Kitapta anlatılan tüm mekanları, kıyafetleri gözlerimle görmüş gibiyim. Kvothe ile birlikte dolaştım, yaralandım, acı çektim, eğlendim ve üzüldüm. O lavta tellerine dokundukça ben de dokundum sanki. Genelde kitaplarda geçen şiirleri falan okumam, göz gezdiririm ama Rüzgarın Adındaki tüm şarkıları dikkatlice okudum. 

Rüzgarın Adı benim için muhteşem bir kitaptı. Ve o oldukça özel. Bu nedenle size de tavsiyemdir. Okuyun, okutun!

ALINTILAR

"Ayrıca öfkeniz geceleyin içinizi ısıtabilir ve incinmiş bir gurur sizi harikulade şeyler yapmaya teşvik edebilir. "

"Gelecek kaygısı duymaya başladığımız gün, çocukluğumuzu geride bıraktığımız gündür. "

"Kemikler kaynar, fakat pişmanlık ömrünün sonuna kadar yanındadır."

"Hayatını nasıl yaşarsan yaşa, aklın seni bir kılıçtan çok daha iyi korur. Onu daima keskin tut!"

Üniversiteyi resmetmişler sanırım

Chandrian art yazınca da bu geldi :D

 

Dipçe: Tatkaçıran, spoiler ile aynı anlamda fakat Türkçe.

Kitap: Çavdar Tarlasında Çocuklar

Kitap: Çavdar Tarlasında Çocuklar

Yazar: J. D. Salinger

Çeviren: Çoşkun Yerli

Çavdar tarlasında çocuklar, Holden'in Pencey Hazırlık'tan ayrıldığı günü anlatmaya başlamasıyla başlıyor. Noel öncesindeyiz. Holden bu dönemdeki sorumlu olduğu beş dersten dördünden kaldığı için okuldan atılmış durumda. Etrafındaki çoğu kişi Pencey'den atıldığı için üzgün olup olmadığını filan-kitabın bir etkisi bu filanlar- soruyor. Doğrusu Holden'in pek umurunda değil. Zaten Pencey'de öyle fevkalade aydın kişilerin olmadığından yakınıyordu.

Holden etrafındaki, neredeyse, herkesten ve her şeyden nefret ediyor. Sevgi beslediği ve nefret edemediği nadir bir iki kişi var. Ne hayatından ne de hayattan memnun bir kişilik. Kimsenin kendisini anlayamadığından da yakınmıyor değil ki bu konu da haklı. 

Holden'in fikirlerini okuyoruz daha çok. Onun fikirleri, hayalleri üzerine kurulu bir kitap.
Sonuç olarak kitabı beğendim. Eğer okuduysanız sizin düşüncelerinizi de okumak isterim.

ALINTILAR

 Kitap boyunca ördeklere ne olduğunu sorgulamasına bittim. 

Çok zor birisin, Holden çok zor.

Bu öğretmen ne güzel öğüt veriyor derken...

Ve son. 

Merak ettiğim bir kitaptı. Okulun kütüphanesinde görünce alıp okudum. kişisel kütüphanemde olmasını isteyeceğim bir kitap oldu ama. Belki bir gün kütüphanemde kalıcı olur. 

İlk fotoğraftaki Gün olur Asra Bedel ve Yabancı: Veyl sıradaki okunacak kitaplarım. 

İyi günler dilerim :)

Film: Space Pirate Captain Harlock(2013)

Uzay Korsanı Kaptan Harlock

Gelecekte insanlık Dünya'yı terk etmiş, çok uzaklara dağılmış haldedir.
Binlerce yıldız sistemi araştırılmış ama Dünya'ya benzeyen bir gezegen bulunamamış. Yeni bir Dünya bulunamadığı gibi başka bir zeki  canlı formuyla da karşılaşmamışlardır. Durum bu olunca kolonileştirmeye çalıştıkları fakat başarılı olamadıkları sistemlerden ayrılıp Dünya'ya geri dönmeye karar verirler. Bu geri dönüş 'Eve geri dönüş' savaşına neden olur. Savaşı bitirebilmek için Gaia donanması Dünya'yı kutsal yer ilan eder ve hiç kimseyi Dünya'ya almaz.
Film, anlatıcının yukarıda bahsettiğim olayları kendi cümleleriyle anlatmasıyla başlıyor. İnsanlığın çöküş dönemindeyiz. Başka bir Dünya yok ve var olan ise tüm insanlara yetecek durumda değil.
Fakat birisi, anlatıcının anlattığı 'o adam' ilerleyecek bir yer olmadığı halde özgürlük için mücadele etmeye devam ediyor.

O adam, Uzay Korsanı Kaptan Harlock, korsan gemisi Arcadia ve mürettebatıyla ilerlemeye devam ediyor.

Film, benim daha önce sadece Final Fantasy VII: Advent Children filminde gördüğüm gerçekçi animasyonla-başka adı var mı bilmiyorum-yapılmış. Mimiklerini başarılı bulmasam da görsel efektleri oldukça etkileyici. Seslendirenleri tanındık isimler: Shun Oguri, Haruma Miura, Yu Aoi... Ve gayet başarılıydılar. Teknik olarak başarılı bulamadığım tek kısım, dediğim gibi, mimiklerdi. Karakterleri ne kadar gerçekçi çizilseler de vermek istedikleri duyguyu tam olarak yansıtamamışlardı.
Filmin sonunu tahmin edemedim. Doğrusunu söylemek gerekirse filmin detaylarını da pek anlamadım. Ana konu hariç verilmek istenen mesajları anlayabildiğimi söyleyemem. Sanırım detayları anlayabilmek için birkaç defa daha izlemem lazım.
Görsel efektleri, vermek istediği mesajlarla izleyeni memnun edecek bir film olduğunu düşünüyorum. Umarım siz de izler yorumlarınızı benimle paylaşırsınız. :)

Kaptan Harlock <3

Yama -_-

Filmdeki tek uzaylı, adını unuttum. 

Kei, mürettebattan

Arcadia

Uzay boşluğunda nasıl dalgalandığını anlayamadığım, ama fikrini sevdiğim korsan bayrağı.

Filmin kaynağı, neredeyse her Japon filminin kaynağı olan, bir manga. Hikayeyi en baştan anlatan 1978 yapımı Uchuu Kaizoku Captain Harlock adlı anime serisi var. Fakat sadece ilk iki bölümünün Türkçe alt yazısı var. Devamını bulamadım. Az biraz İngilizceme güvenim gelirse ve zaman bulabilirsem İngilizce alt yazılı olarak izlemeyi düşünüyorum.

İyi günler. :)